6 Nisan 2008 Pazar

Film: Cloverfield

Son bir hafta içinde, yaşananları kameramanın bakış açısından gösteren iki film izledim. Birisi [Rec], ki onun hakkında yazdığım yazıyı aşağılarda bir yerde bulabilirsiniz. Diğeri ise Cloverfield.

Her ne kadar göz yoran bir teknik olsa da, her iki filmin de çok iyi bir tempoyla seyirciyi kendine bağladığı görünüyor. Herhalde önce [Rec] filmini izlediğimden olsa gerek, Cloverfield gözümde biraz daha zayıf kaldı mantıksal açıdan. Cloverfield'da öyle anlar var ki "Be adam, bırak kamerayı, koş canını kurtar!" demenize sebep oluyor ve biraz da Hollywood filmi olmanın azizliğine uğrayarak gerçekçilikten uzaklaşıyor. Yine de başarısız bir film değil, hatta ileride çekilecek benzer filmlerin öncüsü denebilir.

Ben bu noktada yine [Rec]'e dikkatleri çekmek istiyorum çünkü her ne kadar konusu farklı olsa da, konunun işlenişi ve bunun seyirciye sunulması konusunda, ayakları yere Cloverfield'dan daha sağlam basıyor. Cloverfield'da "Aman abi, kapat şunu, çekme!" benzeri replikler varken [Rec]'te "Çek abi çek, hepsini çek!" duygusunun işlenmesi de iki filmin arasındaki önemli bir fark.

Bir de anladık ki virüsler ve zombiler, devasa canavarlardan daha gerçekçi, onları daha çok seviyoruz!

Hiç yorum yok: