18 Ocak 2009 Pazar

Film: Max Payne

Bilgisayar oyunlarıyla haşır neşir olan herkes, karanlık koridorlarda koşturan ve havada süzülerek düşmanlarına kurşun saçan bu korkusuz polisi hatırlayacaktır. Max Payne. Yıllar önce çıkan oyunun ardından filmi de yapıldı. İyi mi oldu? Benim değinmek istediğim nokta da bu.

Max Payne oyununu oynayanlar, diyalogların ne kadar derin olduğunu, bu dramın içine serpiştirilen mizahı ve aksiyonun bolluğunu hatırlayacaktır. Max Payne filminde ise derinliğe lafım olmasa da, aksiyonun az, mizahın ise tamamen eksik olduğunu söylemek zorundayım. Takdir ettiğim tek şey, filmin oyundaki junkie (bağımlı) tiplerin Valkyr uyuşturucusu ile nasıl bir etki altında kaldığını görme fırsatı vermesi.

Bu film, bundan çok daha iyi bir "Max Payne" filmi olabilirmiş. Ancak ismine takılmadan, beklentiye girmeden izleyen sıradan bir sinema seyircisi için doyurucu bir macera olduğunu da kabullenmek lazım. Ben bu satırları yazarken ailemin salonda büyük bir heyecanla filmi izliyor olması da bunu açıklıyor olsa gerek.

Hiç yorum yok: