22 Eylül 2010 Çarşamba

Muhtelif: 250

Geçen yıl bu günlerde askerliğimin son demlerini yaşıyormuşum. Koca bir sene nasıl geçti diye düşünüyorum şimdi... O günden bu yana yazmaya devam ettim ve şu an 250. yazımı okuyorsunuz! Peki bunca zaman neler olmuş, neler bitmiş?

Askerliğimden sonra pek projem olmadı aslında. 2010 yılının başlarında Kaçırış ve Beyaz Ticaret adlı iki film çektim, ikisi de kısacık filmlerdi tabii. Sonra Höst'ün 7. sezonu çekildi, o da Höst fanlarını sevindirdi. Höst'ü bitireceğiz haberiniz olsun, Lost bile bitti, tadında bırakmak lazım! :D

Son olarak Gezginlerin Sürgünü'nü çektim. Hatta yandaki fotoğrafta beni film setinde görebilirsiniz. Gezginlerin Sürgünü, uzun zamandır aklımı meşgul eden bir proje idi ve nihayet, iyisiyle kötüsüyle gerçekleştirebildiğim için mutluyum.

Peki ya bundan sonra? Henüz geleceğe yönelik bir projem yok, bir süre dinlenmek istiyorum. Önceki yazılarımdan birinde, kendimce belirleyeceğim mütevazı bir zirveyle yetinmek istediğimi yazmıştım. Bu son filmim benim için bu zirve olmuştur.

Basın açıklaması tadında ilerleyen bu yazımı, aslında birbirinden keyifli 250 yazı yazmış olmanın mutluluğundan bahsederek bitirmek istiyorum. 250 aslında öyle abartılacak bir sayı değil lakin bundan birkaç yıl sonra, Mutedil Mecmua kitap haline getirilebilecek kadar dolu bir popüler kültür blogu haline gelebilir. Ne dersiniz, e-kitap bile olsa, hoş olmaz mı?

2 yorum:

Haylazmask dedi ki...

bu Mutedil Mecmua'nın sonu mu demek?

TayfunTuna dedi ki...

Kesinlikle hayır, sadece bir durum değerlendirmesi yaptım. Tam gaz devam ediyoruz... :D