13 Kasım 2008 Perşembe

Oyun: Fallout 3

Yıllar önce büyük bir hevesle, hayal ürünü çizgiroman dergilerinin resimleri eşliğinde kurduğunuz Fallout oyununun hemen başında Vault 13'ten çıkarken neler hissettiniz?

O karanlık mağarada yolunuzu ararken karşınıza çıkan dev fareleriyle güç bela savaştıktan sonra, doğdunuzdan beri ilk kez gördüğünüz güneş ışığı muhteşemdi değil mi?

Aslında, o an gördüğünüz ekranın birkaç saniye içinde bembeyaz olması ve sonraki bölümün yüklenmesinden ibaretti. Ancak oyunun atmosferi sayesinde her küçük detaydan büyük bir zevk alıyorduk, hayal gücümüze bırakılmış bir şeydi bu.

Şimdi Fallout 3 çıktı. Öncelikle belirtmek istiyorum, oyunun yapımcılarının bir önceki eseri olan Oblivion'u severek oynadım, hatta boy boy eleştirenler bile severek oynadı. Çünkü bir oyunda aradıkları eski tadı bulamamaları, o oyunun kötü olduğu anlamına gelmez. Fallout 3 için de aynı şey geçerli, hatta bu oyunun her yerinden Oblivion fışkırıyor çünkü aynı oyun motoruyla yapıldıkları belli. Fakat şöyle bir düşünüyorum da, böylesine büyük ve detaylı bir dünyayı yansıtmak için Oblivion'un altyapısı mükemmel bir seçim olmuş bence.

Gelişen teknolojiyle birlikte bazı şeyler ister istemez hayal gücümüz yerine teknolojiye yaptırılıyor. Bu sefer oyunun başında güneş ışığını gördüğümüz o muhteşem anı gerçekten tecrübe ediyoruz (oyunun türünün FPS olduğunu hatırlatmama gerek yok sanırım). Bu kez (mesela) bir bardağı incelemeye kalkınca "Eski bir bardak. İçinde kirli su var." gibi yazılar görmüyoruz, çünkü bardağın kendisi yakından görüyoruz zaten. Bu da hayal gücü öğesini kısmen de olsa devreden çıkaran bir şeydir ve bu biraz da kaçınılmazdır, nice oyuncunun "Oyunun eski havası yok" şikayetinin arkasında bunun olduğunu düşünüyorum.

Başta dediğim gibi, bunlar oyunun kötü olduğu anlamına gelmez. Fallout 3 sizlere kocaman bir dünya sunuyor ve bence atmosfer konusunda hiç de fena bir iş çıkarmıyor. Dilerseniz gerçek zamanlı olarak çatışabildiğiniz, dilerseniz VATS sistemi ile oyunu durdurarak strateji kurabildiğiniz esnek oyun yapısı ise muhteşem olmuş, bence. VATS ile yaptığınız saldırıların bizlere sinematik olarak sunulmasıyla oyun tam bir görsel şölen haline geliyor.

Hasretle aradığım tek şey ise eski oyunun müzikleri. Hatırlarsanız eski oyunun genelinde öyle müzikler çalardı ki her notasından umutsuzluk fışkırırdı. Hatta bu oyunun en büyük problemi bu olabilir, Wasteland (oyunun geçtiği yer) içinde bulunmaktan mutlu olan, gülümseyerek gezen insan sayısı oldukça fazla. Hatırlarsanız ilk oyunda herkesin hayattan bezmişliğini hissederdik. Öyleyse şunu rahatça söyleyebiliriz ki Fallout 3 yeterince karamsar bir atmosfer yaratmıyor.

Eee, nedir şimdi? Önceki oyuna kıyasla bir sürü kusuru bulunabilecek, ancak kendi başına ele alındığında rol yapma oyunlarını sevenlerin saatler geçirmekten çok zevk alacağı bir oyun var.

Barmen, bu satırları okuyan herkese benden Nuka-Cola!

Hiç yorum yok: