27 Mayıs 2010 Perşembe

Film: Prince of Persia Sands of Time

Ne zamandır film tanıtmamışım, geçenlerde sinemada izlediğim Prince of Persia'dan bahsetmek istiyorum. Bilgisayar oyunlarının filmi (veya tam tersi) yapılırken genelde beklentiler düşük olur, çünkü eğer bir filmse "Oyunun tadını veremez" veya bir oyunsa "Filmin tadını veremez" önyargısı hakimdir. Prince of Persia tanıtım görüntüleriyle beklentileri yükseltmişti.

Mayıs ayında vizyona giren Sands of Time filmi, serinin aynı isimli bilgisayar oyunundaki zamana hükmedebilme konsepti üzerine kurulmuş. Görsel olarak tam bir ziyafet olan film, konunun işlenişi açışından da ortalamanın üzerinde bir bütünlüğe sahip. Keyifle izledim, klişeleri ve tarihsel hataları görmezden gelerek 10 üzerinden 8 veriyorum.

26 Mayıs 2010 Çarşamba

Muhtelif: Muhteşem Fiyatlar

Durun! Ele avuca gelir bir özelliği olmayan sıradan bir dizüstü bilgisayara 1500 TL vermek üzere olduğunuzun farkında mısınız? Çok önceleri keşfettiğim lakin alışveriş etme cesaretini henüz bulduğum İstanbul Bilişim A.Ş, televizyon ve notebook laptop konusunda güzel fırsatlar sunuyor. Sonuç olumlu, alışverişimden memnun kaldım ve bu satırları yeni notebook bilgisayarımdan yazıyorum.

Peki ne aldım? Acer Aspire 7720. Özellikleri, Intel Core 2 Duo 2.2GHz, Nvidia 8400GS Ekran kartı, 3GB DDR2 bellek, 17" geniş ekran (17 inç ekranlı laptop kolay bulunmaz!), 320GB HDD, Blu-Ray disk okuyucu vs...

Peki ne kadara aldım? Sadece 1000TL! Şaka mı bu? Hayır değil. Reklam da değil yahu, iyiliğiniz için anlatıyorum.

İşin sırrı şu; İstanbul Bilişim firması doğrudan fabrika çıkışlı veya üretimden kalkmış "outlet" ürünleri, değerinden daha düşük fiyatlarla satıyor. www.istanbulbilisim.com.tr adresine girip Outlet Center bölümünden, düşük fiyatlı ürünleri inceleyebilirsiniz.

Sipariş iki günde elime geçti, taşıma çantası hediye etmeleri de ayrı bir güzellik oldu. Bir başka karlı alışveriş daha!

24 Mayıs 2010 Pazartesi

Muhtelif: Fotografium.com'dan Alışveriş

İnternet üzerinden alışverişlerimde olumlu sonuç aldığımda bunu sizlerle paylaşmayı uygun görüyorum. Önceki yazımda incelediğim yeni fotoğraf makinem Panasonic-Lumix FZ38'i alırken detaylı bir fiyat araştırması yaptım ve daha önce de karşılaştığım Fotografium'dan satın almaya karar verdim. Memnun kaldığım bu alışverişten bahsetmek istiyorum.

Fotografium, sadece görüntüleme ürünleri (fotoğraf makineleri, video kameralar ve teleskoplar) ve onların aksesuarları üzerine yoğunlaşmış bir alışveriş sitesi. İnternet üzerinde bulabileceğiniz en uygun fiyatları sunan sitelerden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Yaklaşık 1050TL'ye bulunan FZ38'i 980TL peşin fiyatla, hatta Worldcard'a özel 3+3 taksitle 930 liraya aldım. 10%'dan fazla bir fiyat farkından bahsediyoruz.

Bunun yanında, siparişin hemen ertesi gün teslim edilmesi ve yanında taşıma çantası hediye edilmesi de işi ne kadar ciddiye aldıklarını gösteriyor.

Fotografium'a buradan teşekkür ediyorum. Fotoğraf çekmeye devam!

23 Mayıs 2010 Pazar

Muhtelif: Korucu City Photo Shoot

Daha önce haberini verdiğim şekilde, muhterem arkadaşım Mehmet Kurt ile Korucu köyü buluşmamız gerçekleşti. Yanında getirmiş olduğu Canon 7D sayesinde fotoğraf çekimlerimizi gerçekleştirdik. Birbirinden lezzetli ve eğlenceli bir sürü fotoğraf, sanal galerimizde sizleri bekliyor. Buyurun!

www.flickr.com/photos/tayfuntuna/sets/72157623995641915/

22 Mayıs 2010 Cumartesi

Alet Edevat: Panasonic-Lumix DMC-FZ38

Fotoğraf çekmeyi seviyorum ve bu işi daha ciddiye almam gerektiğini anladım, fakat kadirşıveps dostum Mehmet Kurt sayesinde edindiğim tecrübeyle D-SLR (Lensi değişebilen profesyonel kameralar) sınıfının benim için ağır olacağını düşündüm. Hem body'sine (Lens takılmamış haline gavurların verdiği isim) hem de lenslerine ödenecek miktarların astronomik olması sebebiyle, SLR-Benzeri denen sınıfa gözümü diktim.

Bilmeyenler için kısaca bahsedelim, SLR-Benzeri denen kategori, gövde yapısı ve ince ayar imkanı ile SLR makinelere benzeyen; ancak lensleri değiştirilemeyen ve daha küçük sensörlere sahip olan ve dolayısıyla SLR makinelerden biraz daha zayıf performans sergileyen kameraları kapsar. Giriş seviyesindeki kompakt makineleri yeterli bulmayan, yavaş yavaş kendini aşmakta olan kullanıcılara hitap eder.

Fiyat ve performans oranı açısından en içime sinecek ürünlerin bu kategoride olduğunu anladıktan sonra araştırmaya başladım. Bu makineden önce, bir süre boyunca Sony HX1 modelini inceledim. Merak edenler için söyleyeyim, Sony HX1; 20x zuma sahip çok seri fotoğraf çekebiliyor ve Full HD (1080p) video kaydı yapabiliyor. Bunları önemli bulan arkadaşlar, o modele yoğunlaşabilirler tabii FZ38'in üstüne 200 TL daha ekleyerek :)

FZ38'e gelince, bugün kutusunu elime aldım ve deneme çekimleri yaptım. Mutedil Mecmua bir fotoğrafçılık blogu olmadığından burada bir sürü örnek fotoğraf sergilemeyi düşünmüyorum, lakin belirtmem gerekiyor ki 18x zum ve çok başarılı titreşim önleme mekanizması birleşince düşük ışık koşullarında bile harika işler çıkaran bir makine ortaya koymuşlar.

Bunun dışında bahsetmeden geçemeyeceğim olumlu özellikler; en genişte 27mm ve 18x zumda 486mm'ye karşılık gelen Leica lens, PASM modlarında çekime imkan veren 720p video kaydı, benzerlerinde hiç göremediğim 60 saniyelik çılgın pozlama süresi (ki bununla geceyi gündüze çevirebilirsiniz), RAW formatta fotoğraf çekebilme imkanı, pozlama ve odak kilitleme mekanizması (AF/AE Lock yazayım ki terminolojiyi bilen anlar), envai çeşit sahne modu vs.

Benim için hiç de sorun olmayan lakin başkaları için sorun teşkil edebilecek olumsuz özellikler de; vizörün elektronik olması, 400 üzerindeki ISO değerlerinde karlanma yapması, zum motorunun nispeten yavaş olması. Bunun dışında aklıma bir şey gelmiyor açıkçası.

Tabii tüm bunları sadece bir haftalık araştırma ve ardından gelen bir günlük kullanım tecrübesiyle yazıyorum. Daha çok merak edenler ve bilgi almak isteyenler bizzat bana ulaşsın.

Son olarak Amerika'da FZ35 ismiyle piyasaya sürüldüğünden fark sizi yanıltmasın; FZ35 ve FZ38 tamamen aynı kameralar.

19 Mayıs 2010 Çarşamba

Dizi: Höst 7x01

Lost bitiyor olabilir ama Höst tüm hızıyla devam ediyor. Bu yıl oldukça ses getiren FlashForward dizisini tema olarak seçen yeni sezonumuzun "Bana Bir Hal Geldi" isimli ilk bölümü huzurlarınızda!

Derhal izlemek için tıklayın:

vimeo.com/11865884

16 Mayıs 2010 Pazar

Albüm: Demli (Flört)

Flört'ün "Cemiyette Pişiyoruz" albümünü alışımı dün gibi hatırlarım. İzmir'e yeni taşınmıştık, Karşıyaka'da ikamet etmekteydik ve iskelenin üst katı o zamanlar müzik ve kitap mağazasıydı. Orada görüp edinmiştim o albümü, daha önceden Flört dinleyicisi olmamama rağmen büyük keyif alarak dinlemiştim uzun bir süre boyunca. Özgün bir tarza sahip olan ekip, yıllar sonra sessizliğini bozarak yeni albümüyle döndü. 

Albümün ismi "Demli". Yerinde bir seçim olmuş çünkü gerçekten demlenerek, sahip olması gereken tada ulaştırılmış bir albüm. Albümün bütün kayıt aşaması analog ekipmanlarla yapılmış; bu da özlediğimiz eski müzikal lezzette bir albüm olmasını sağlamış. "Sevmez Olaydım" adlı şarkıyı da pek sevdiğimi belirteyim. 

Dinleyin, tadını çıkarın!

15 Mayıs 2010 Cumartesi

Oyun: Tom Clancy's Splinter Cell Conviction

Konuk sanatçımız Mehmet Kurt ile Eskişehir'den canlı yayındayız. Yaklaşık bir saat boyunca birlikte tecrübe ettiğimiz yeni Splinter Cell oyununu övme ihtiyacı hissettim. Gerçekten muhteşem görselleri, sanatsal anlatımı ve eğlenceli oynanışı ile çok keyifli dakikalar yaşatan bir oyun olmuş. Macera ve taktik oyunlarını sevenler kaçırmasın.

11 Mayıs 2010 Salı

Muhtelif: Korucu'dan Canlı Bildirim

Sayın arkadaşım Mehmet Kurt ile Korucu Köyü maceramızın ilk 24 saatini tamamlamak üzereyiz. Şimdilik yoğun bir şekilde fotoğrafçılık yapıyoruz.

Henüz sinema adına bir iş yapabilmiş değiliz ama inşallah yapacağız. Gelişmelerle yeniden birlikte olacağız, bizden ayrılmayın gari.

8 Mayıs 2010 Cumartesi

Muhtelif: Tabiatın Güzelliği

Eskişehir'in Mihalıççık ilçesinin bir köyü olan Korucu'dan yazıyorum bu satırları. Hava mis gibi, dalları meyveler basmış. Birazdan mangal yakacak ve çinekop ızgara yapacağız.  

Özendirmek için mi yazıyorum bunları? Evet. Çünkü aslında böyle yaşamak, doğamızda var. Arada bir kendinize bir iyilik yapın ve şehirden uzaklaşın...

7 Mayıs 2010 Cuma

Web: gumyapim.com

Saygıdeğer arkadaşlarım Murat Tümer ve Mithat Zencir'le beraber kaygıdeğmez dostum Mehmet Kurt'tan oluşan G.Ü.M. Yapım ekibi, yeni web sitelerini ziyarete açmışlar. Bahsetmek de bana düşer diye düşündüm, şık ve hoş görünen siteden ekibin bütün filmlerine erişebilirsiniz. Buyurunuz: 

www.gumyapim.com

2 Mayıs 2010 Pazar

Muhtelif: 200

An itibariyle blogumdaki 200. yazıyı yazıyorum. Nisan 2008'de başlayan blog yolculuğumuzda, ilk bir buçuk sene boyunca 100 yazı yazmışım ve geçen Ekim ayından bu yana bu sayı 200 olmuş; bu da daha sık yazdığımı ortaya koyuyor. Blogun gittikçe daha kapsamlı hale gelmesinden mutlu oluyorum. Bu süre boyunca yaptığım anketlerde bana fikir verdiğiniz için teşekkür ederim.

Blogumu geliştirmek adına fikirleriniz veya hakkında yazmamı istediğiniz bir konu varsa; bu yazının altına yorum yazarak veya bana mail yollayarak bana ulaşabilirsiniz.

1 Mayıs 2010 Cumartesi

Mobil Blog: Kaptanın Seyir Defteri

Bu satırları Eskişehir yolculuğumda, Kütahya'nın bayırlarını yarıp geçerken yazıyorum. Her yer yemyeşil ve hava sıcacık, yaz gelmiş vallahi! Mayıs ayı çok bereketli geçecek inşallah. Projelerim arasında efsanevi dizi filmimiz Höst'ün deli-çılgın yedinci sezonu ve özel bir fotoğraf çekimi var. Bunların haricinde yeni bir kısa film projesi bile olabilir. Takipte olunuz, fırsat buldukça yazacağım!