17 Kasım 2009 Salı

Oyun: The Last Express

Black Dahlia için "bir klasik" demiştim, The Last Express için "şaheser" demem gerekiyor. Aslında hayranlık duyduğum bir şey hakkında yazarken, tanıtmak yerine doğrudan gidip tecrübe etmenizi tavsiye etmekle yetiniyorum. Fakat bu kez öyle yapmayacağım, çünkü The Last Express o kadar özgün ve muhteşem bir eser ki, ballandıra ballandıra anlatmazsam çatlarım.

"Prince of Persia" diyince aklınıza ne geliyor? Hayır, "Sands of Time" falan değil, yıllar öncesine gidin (tabii yaşınız yetiyorsa) ve zindan zindan gezdiğimiz o DOS oyununu hatırlayın. İşte o oyunu yapan adam, bambaşka bir eserle karşımıza çıkıyor... Daha doğrusu çıkalı yıllar oldu, The Last Express 1997 yapımı bir oyun.

Bu oyunu özel yapan başlıca şeyler olarak; bütünüyle Paris'ten İstanbul'a giden bir trende geçmesi, bazen sadece kompartmanınızda oturup vakit öldürmenize varan bir boyutta gerçekçi olması, yaptığınız her şeyin bir sonucu olması açısından sunduğu etkileşim, görsel olarak tam bir göz ziyafeti olması gibi unsurlar sayılabilir. Oyunun harika müziklere sahip olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.

Böyle güzel bir oyundan bugüne kadar haberiniz yok muydu? Kendinizi suçlu hissetmeyin, çünkü oyun çıktıktan kısa bir süre sonra, oyunun yapımcıları yeterli reklam ve dağıtımı yapamadan dağıldılar. Sonuçta, çok az kişinin haberdar olup baş tacı ettiği bu macera oyunu, tarihte yerini aldı...

Hiç yorum yok: