7 Aralık 2009 Pazartesi

Film: Destere

Hamd olsun, ülke olarak parodilere çok yatkın bir zekamız var. Dünya üzerinde yaşanan herhangi bir olaya şahit olunca, "Ulan bizde olsa nasıl olurdu acaba?" diye üretmeye başlıyor, arkadaş sohbetlerinde dakikalarca bu fikirleri paylaşıyoruz.

Nitekim Destere de böyle bir fikrin ürünü olsa gerek. Parodi fikrini son derece severim açıkçası, çünkü sıfırdan bir dünya yaratmak yerine var olanın üzerine komedi yaparsınız ve böylece seyirci benimsemekte zorlanmaz, hatta zekice yapılmış göndermeler sayesinde kendini gülmekten yerde bulabilir.

Testere filminin parodisinin yapılmasını da uygunsuz bulmuyorum, zaten sağlam bir zeka ürünü olan bu filmin başka filmlere de ilham vermesi normaldir, ki yabancılar bizzat "Scary Movie" serisinde bunu yaptılar.

Eee, peki Destere ne iş? Seyrettim işte, zaman zaman güldüm. Türk sanat sinemasına hiçbir katkısı olmasa da, evde oyalanırken laf olsun diye veya yolculuk esnasında cep telefonundan izlenebilecek bir "çerez" film. Sonuçta bu tür filmlerin de bir sektörü var, insanın canı bazen "hafif" filmler izlemek isteyebiliyor.

Benim derdim bunların hiçbiriyle değil; "Yabancı gibi başlayıp, Türk gibi bitirmek" sözünün bir kez daha gerçek oluşu. Biraz daha derinlikli, ve (Allah aşkına) biraz daha iyi finali olan bir film olsaydı Destere, insanlar sinema salonlarını film esnasında terk etmek zorunda kalmazdı.

Yani olmak üzereymiş, olmamış be ya!

Hiç yorum yok: